Bilindiği gibi, Yardımcı Üreme Teknikleri uygulamalarında elde edilen yumurta ve sperm hücrelerinin ileride bebeği oluşturacak olan embriyo haline getirebilmek amacı ile laboratuarda birleştirilmesi için iki yaklaşım mevcuttur.
Sperm sayısı ve hareketliliğinin yeterli olduğu çiftlerde yumurtalar ve spermler laboratuarda inkübatör adı verilen ve ana rahmini taklit eden cihazlar içerisinde ayni ortamda bekletilir ve sağlıklı spermlerin yumurtaları döllmesi sağlanır. Dünyada ilk tüpbebek uygulaması 1970’li yılların sonunda bu yöntem ile gerçekleştirilmiştir.
Öte yandan bazı çiftlerde çok az sayıda veya düşük hareketlilik gösteren sperm hücresi gözlenen, veya semen örneğinde hiç sperm hücresi gözlenmeyip yumurtalıklardan (testis) cerrahi işlemle sperm hücresi elde edildiği durumlarda, spermler özel bir mikroskop sistemi ile yumurtalara enjekte edilerek embriyo elde edilmesi sağlanmaktadır. Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI) olarak adlandırılan bu yöntem ile Dünya’da ilk 1990’lı yılların başında kullanılmaya başlanmıştır ve artık günümüzde rutin bir laboratuar uygulaması halini almıştır.
ICSI veya diğer bilinen adı ile mikroenjeksiyon yöntemi ile erkekten alınan sperm hücreleri mikroskop altında 200 ile 400 kat büyütme yapılarak seçilir ve eşinden alınan yumurta hücrelerine enjekte edilir. Ciddi sperm yapı bozukluğu içeren durumlarda spermler mikroskop altında 600 kata kadar büyütülebilmekte ve normal görünümlü spermler seçilerek enjeksiyon için kullanılmaktadır. Her ne kadar normal görünümlü spermler seçiliyor olsa da bazı olgularda mikroskopun büyütme kapasitesi bazı yapısal bozuklukları, özellikle de genetik yapıya zarar verebilecek bozuklukları ayırt etmede yeterli gelmemektedir. Bu durum da döllenme oranlarında düşüklük, gebeliğin oluşmaması veya erken dönemde düşük gibi olumsuzluklar sonuçlar doğurabilmektedir.
Yardımcı Üreme Teknikleri uygulamalarında yukarıda adı geçen sperm yapısal bozuklukları nedeni ile ortaya çıkabilen başarısızlıkları azaltabilmek amacı ile yakın bir süre önce yüksek mükrüskobik büyütme özellikleri kullanılarak normal veya normale yakın yapısal özellikte olan spermlerin seçilmesine olanak sağlayan IMSI yöntemi geliştirilmiştir.