İlk adet genellikle 13 yaşında başlar ve ortalama 45-50 yaşına kadar devam eder. Her adet sonrasında ovulasyon denen yumurtlama olur. Ergenlik çağında adet başladıktan sonra birçok kadında menopoza kadar düzenli bir şekilde devam eder. 21-35 gün arası süren adetler normal kabul edilir. 21 günün altında ve 35 günün üzerinde süren adet durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bunlar içinde en sık görülenleri amenore (adet görmeme) veya disfonksiyonel uterin kanamalardır(düzensiz adet kanamaları).
AMENORE (adet görmeme)
Bu iki şekilde karşımıza çıkabilir. Ya kadın ömründe hiç adet görmemiştir, ya da düzenli adet görürken 6 ay süreyle adeti kesilmiştir. Bunun sebepleri: 1. gebelik, 2. iç salgı bezlerinde fonksiyon bozukluğu, 3.yumurtalık fonksiyonlarında bozukluk ve 4. adet kanının dışa akış yolunda engeller olabilir.
Amenorenin en sık görülen sebebi gebelik olduğu için öncelikle bir test yaparak bu ekarte edilmelidir.
İç salgı bezlerinde fonksiyon bozukluğu yapan sebepler ise aşırı kilo kaybı, kronik anksiyete, aşırı egzersiz, uyuşturucu kullanımı, bazı tümörler, kafa travması ve kronik hastalıklar(şeker hastalığı, böbrek yetmezliği,vb) dır.
Yumurtalık fonksiyonlarında bozukluk olduğunu gösteren belirtiler sıcak basmaları, huy değişiklikleri, uyku bozuklukları, vajinal kuruluk, ilşki sırasında ağrıdır. Bunu ortaya çıkartmak için kan hormon (FSH, LH, E2) düzeylerine bakılmalıdır.
Adet kanının dışa akış yolunda tıkanıklık yapan sebepler arasında en sık görüleni kromozomal anomalilerdir. Bu durumda rahim ağzı kapalı olabilir veya rahmin doğuştan itibaren yoktur. Ayrıca rahmin iç yüzünün birbirine yapışması durumu da adet görmemeye yol açabilir. Kürtaj yaptıran kadınlarda bu risk vardır. Böylece rahmin içinde nedbe dokusu oluşabilir ve adet düzeni bozulabilir.
DİSFONKSİYONEL UTERİN KANAMALAR ( düzensiz adet görme)
Bu hastalar düzensiz bazen de aşırı kanama şikayeti ile gelirler. Bunlarda genellikle yumurtlama problemleri vardır ve çoğunlukla kan östrojen seviyeleri ile ilgilidir. Östrojen seviyeleri normal adet gören kadınlardaki gibi değişken olmayıp sabittir ve endometrium denen ve adet sırasında dökülen doku devamlı olarak uyarılır sonunda endometrium o kadar büyür ki buraya gelen kan miktarı onu besleyemez olur ve dökülme başlar, uyarılma kronik ve düşük östrojen seviyelerinde olduğunda kanama miktarı azdır ve düzensiz aralıklarla gelir uyarılma yüksek östrojen seviyelerinde olduğunda ise kanama daha sık ve miktarı fazladır. Bazen bu kanamalar ilaçlara cevap vermez ve hastanın yatırılması gerekebilir. Bu durum polikistik over hastalığı, aşırı şişmanlık ve böbrek üstü bezi büyümelerinde görülebilir.
Tanıda öncelikle anatomik sebepler ekarte edilmelidir, bunlar myom, kanser, rahim ağzındaki yaralar, polipler ve vajendeki lezyonlardır. Bu hastalar düzenli adet görürler fakat adet dışı kanamalar olur. Biyopsi (parça alınması) ve ultrasonografi ile tanı güçlendirilir.
Tedavi sebebe yönelik olmalıdır. Genellikle hormon içeren haplar kullanılır, bazen kürtaj yapmak gerekebilir.